Üniversitemiz Flora ve Fauna Merkezi kurucusu Fen-Edebiyat
Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Fidan,
bir grup akademisyen arkadaşıyla Adana ve Sivas'taki arazi çalışmasında daha
önce görmedikleri bir sümbül türüne rastladı.
3 yıllık takip sonucunda bitkinin daha önce kayıt altına
alınmamış bir tür olduğunu keşfeden akademisyenler, bitkiye arazi
çalışmalarında kendilerini Diyarbakır'daki evinde misafir eden ve 2011'de
hayatını kaybeden Sabiha Pınar'ın ismini yaşatmak amacıyla Latince kurallarına uygun
şekilde "Muscari sabihapinari" adını verdi.
Türkiye endemik bitkiler açısından çok zengin
Doç. Dr. Mehmet Fidan, AA muhabirine, Türkiye'nin farklı
bölgelerinden topladıkları bitkileri bitki müzesinde (Herbaryum) bilimsel
veriler ışığında incelediklerini söyledi.
Türkiye'nin tek başına Avrupa kıtasındaki kadar bitki türüne
sahip olduğunu dile getiren Fidan, "Türkiye, endemik bitkiler açısından
son derece zengin bir bölgedir. Bitkilerin yaklaşık yüzde 30-35'i oranında
endemik bitki barındırıyor. Bu da çok büyük bir oran. Biz de endemik bitki
bulmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Keşfedilmeyi bekleyen çok bitki bulunduğunu ve bunları bilim
dünyasına kazandırmaya gayret ettiklerini belirten Fidan, çalışmalarına destek
veren ve hayır dualarını esirgemeyen çok sayıda insan olduğunu söyledi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görevli Doç. Dr. Süleyman
Mesut Pınar ve Dr. Araştırma Görevlisi Hüseyin Eroğlu ile Adana ve Sivas
bölgelerinde sümbül çeşitlerinden "Müşkürüm" diye adlandırılan
bitkiyi literatüre kazandırdıklarını aktaran Fidan, buna Latince kurallara
uygun olarak "Muscari sabihapinari" adını verdiklerini anlattı.
"Sabiha ananın ismi bilimsel olarak kayıt altına
alındı"
"Bize gerçek anlamda katkı sunmuş, hayır duasını
esirgememiş insanların anılarını yaşatmak amacıyla da bitki isimlendirmesi
yapabiliyoruz. Bunlardan birisi de Doç. Dr. Süleyman Mesut Pınar'ın rahmetli
annesi Sabiha anadır." ifadelerini kullanan Fidan, şunları kaydetti:
"Arazi çalışmaları için bu bölgeden batıya gittiğimizde
Diyarbakır'da bizlere kapısını açar, oranın eşsiz yemeklerini tattırır, hayır
duasını eder ve öyle gönderirdi. Sabiha ana hayata veda ettikten sonra
bulduğumuz yeni bir bitkiye anısını yaşatmak için onun ismini verdik. Bu
bitkiyi ilk defa bu çalışmalarımızla kayıt altına almış olduk. Sabiha ananın
ismi bilimsel olarak kayıt altına alındı ve bu ismi bir vefa borcu olarak ömür
boyu yaşatmaya karar verdik. Kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle
anıyorum."
Hüseyin Eroğlu ile bir konuşmalarında Sabiha ananın
yokluğunu hissettiklerinden bahsettiklerini ve bitkiye onun adını vermeyi
kararlaştırdıklarını aktaran Fidan, bu konuyu oğlu Pınar ile paylaştıklarını,
onun da çok duygulandığını ve teklifi sevinçle karşıladığını sözlerine ekledi.